Kıyamet Saati (Doomsday Clock), insanlığın kendisini yok etme tehlikesine ne kadar yakın olduğunu sembolik olarak gösteren bir saat metaforudur. Saat, insanlık üzerindeki büyük tehditleri vurgulamak için 1947 yılında Bulletin of the Atomic Scientists dergisi tarafından oluşturulmuştur.

Her yıl, bilim insanları, politikacılar ve Nobel Ödülü sahipleri, dünyanın durumu ve karşı karşıya olduğu tehditler hakkında değerlendirme yapar. Değerlendirme sonucu, saatin gece yarısına olan uzaklığı güncellenir.

Bulletin of the Atomic Scientists iki yıl sonra ilk kez 
mecazi saati , teorik kıyamet noktası olan gece yarısından 89 saniye önceye, yani bir saniye ileri aldı. Son 2 yıldır gece yarısından 90 saniye olarak ayarlanıyordu.

Saatin gece yarısına bir saniye daha yaklaşmasının nedenleri arasında nükleer riskin, iklim değişikliğinin, biyolojik tehditlerin ve yapay zeka gibi yıkıcı teknolojilerdeki ilerlemelerin daha da artması ve Dünyanın iklim değişikliğiyle başa çıkma çabaları yetersiz kalmaya devam etmesi, hükümetlerin küresel ısınmayı durdurmak için gerekli finansman ve politika girişimlerini yürürlüğe koyamadığı açıklandı.

Tarihsel Önemli Anlar:

1947: Saat ilk kez ayarlandı 7 dakika kala.

1953: ABD ve Sovyetler Birliği’nin hidrojen bombası testleri nedeniyle 2 dakika kala.

1991: Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle 17 dakika kala (en uzak mesafe).

2023: Saat, daha önceki en yakın noktada, gece yarısına 90 saniye kala.

2025 Şimdiye kadarki en yakın noktada, gece yarısına 89 saniye kala.

Son yetmiş yılda Kıyamet Saati, birçok kez ileri ve geri ayarlanarak insanlığın küresel tehditlere ne kadar yakın olduğunu sembolize etti. Saatin gece yarısından en uzak olduğu an, 1991 yılında gerçekleşti. O dönemde, Stratejik Silahların Sınırlandırılması Anlaşması yeniden canlandırılmış ve ABD Başkanı George H.W. Bush ile Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov, nükleer cephaneliklerinde ciddi kesintiler yapacaklarını duyurmuştu. Bu gelişme, saati gece yarısından tam 17 dakika geriye çekmişti.

Dünya liderlerinden ve Nobel ödüllü bilim insanlarından oluşan Atom Bilimcileri Bülteni, 77 yılı aşkın süredir dünyanın nükleer savaş, iklim değişikliği ve daha yakın tarihte ortaya çıkan COVID-19 gibi küresel tehditler nedeniyle ne kadar tehlikede olduğunu duyuruyor. Kar amacı gütmeyen bu medya kuruluşu, insanlığı bilinçlendirmeyi ve liderleri harekete geçmeye teşvik etmeyi amaçlıyor.